Küçük Kasaphanelerden Büyük Mutfaklara: Dicle Ünal’ın Tatlıya Uzanan Şeflik Serüveni

Dicle Ünal, çocuk yaşta başladığı mutfak serüvenini bugün uluslararası otel zincirlerinde ve prestijli pastacılık operasyonlarında başarıyla sürdürüyor.

Küçük Kasaphanelerden Büyük Mutfaklara: Dicle Ünal’ın Tatlıya Uzanan Şeflik Serüveni
25 Haziran 2025 Gündem Google News

Dicle Ünal, çocuk yaşta başladığı mutfak serüvenini bugün uluslararası otel zincirlerinde ve prestijli pastacılık operasyonlarında başarıyla sürdürüyor. Onun için mutfak, sadece bir meslek değil, yaşamın ta kendisi.

1995 yılında Ankara’da dünyaya gelen Dicle Ünal, çocukluğunu babasının işlettiği restoran ve kasap dükkanlarında geçirdi. Oyun çağındaki bir çocuğun alışılmış dünyasından uzakta; bıçaklar, teraziler, et kesim masaları arasında büyüyen Ünal, henüz o yıllarda mutfakla kurduğu özel bağın farkındaydı.

Üniversite yılları boyunca birçok farklı iş kolunda çalışan ve bu süreçte geniş bir insan ve meslek yelpazesiyle tanışan Ünal, nihayetinde mutfağa olan ilgisini profesyonel bir serüvene dönüştürdü. Titanic Hotels, Kirman Group, Orange County, Concorde Hotels, Arkın İskele, Grand Sapphire Resort ve Fogo Brasserie gibi birçok seçkin otel ve restoran zincirinde görev aldı. Bugün, Döveç Group bünyesindeki pastane operasyonlarında, sektörün deneyimli ismi Chef Salih Doğanlar ile birlikte çalışıyor.

“Mutfak, Yaşamın Ta Kendisi”

Kendini bir şef olarak tanımlamaktan öte, mutfağı yaşamla eşdeğer gören Dicle Ünal, bu bakış açısını şu sözlerle ifade ediyor:
“Bir yandan köklerimize bağlı geleneksel tarifler, bir yandan da yeni şeyler üretme çabası… Mutfaklar, yaşamın değişim ve dönüşümünü birebir yansıtan birer laboratuvar gibi.”

En büyük tutkusunun ise tatlılar olduğunu belirten Ünal, dünyanın dört bir yanında üretilen tarifleri öğrenmek, denemek ve nihayetinde kendi özgün reçetelerini geliştirmekten aldığı keyfi dile getiriyor. Her tarifin ardında sayısız deneme, yanılma ve öğrenme süreci olduğunu söyleyen genç şef, “Tatlıya âşık oldum” sözleriyle duygusunu özetliyor.

“Pes Etmemeyi Mutfakta Öğrendim”

Şefliğin yalnızca tarif uygulamaktan ibaret olmadığını, irade, inanç, sabır ve bedensel yorgunluklarla örülü zorlu bir yolculuk olduğunu vurgulayan Ünal, geçmişte saatlerce mutfaktan çıkmadan çalıştığı günleri gülümseyerek hatırlıyor.
“Yöneticilerim beni mutfaktan çıkarmaya çalışırdı, ‘biraz uyu, hayatını hatırla’ derlerdi. Ama iyi ki kalmışım, iyi ki çalışmışım, iyi ki vazgeçmemişim.”

Bugünün mutfak trendlerine de eleştirel bir gözle yaklaşan Ünal, hız ve kolaylık odaklı tek tip üretimin, yemek yemenin insani yönünü gölgelediğine dikkat çekiyor. Geleceğe dair en büyük hayalinin, geçmişi hatırlatan tatları bugünün sofrasına taşımak olduğunu söyleyen genç şef:
“Çocukken kek hamurunu kaşıklayan o içimizdeki çocuğa hitap etmek istiyorum. Duyulara dokunan, anılara köprü kuran tatlılar yaratmak istiyorum.”

“Kasaphanelerden Kakao Çekirdeğine Uzanan Yol”

Bugün geldiği noktada, her yanığı, her uykusuz geceyi ve her hatayı birer öğrenme fırsatı olarak gören Ünal, kendisine yol gösteren tüm ustalara minnettar.
“Her yanık, her kesik bir tecrübedir. Beni bugünlere taşıyan ustalarımın öğretileri, danıştığım fikirler, aldığım eleştiriler olmasaydı; şimdi olduğum yerde olamazdım.” diyerek duygularını dile getiriyor.

Onun için bir tatlı, yalnızca yemeğin sonunda sunulan bir lezzet değil; sofradaki son iz, hafızada kalan son duyudur.
“Bir tabak tatlı, sadece bir karışım değil; bir tebessüm, bir hatıra, bir duygu patlamasıdır.”

Mutfaktaki yolculuğunu tutkuyla sürdüren Dicle Ünal, hem geçmişe sadık hem de yenilikçi tatlar yaratarak, gelecekte gastronomiye iz bırakacak isimler arasında yer almayı hedefliyor.

​​​​​​​